Zamanın en korktuğu an aşktı.
Ruhuma değen sıcak dokunuşların arasında,
Çığlık çığlığa kalan ise yalnızlıktı.
Yollarını eskittiğim her çürüyen simada,
İçimde kırılan birkaç kadeh,
Ve asırlar süren yarı yorgunluk uykuları...
İnanç ateşinde yaktığım her cadının büyüsü,
Her daim kanlı bir öksürüğe,
Biraz da mazlum bir kız çocuğunun cesedine benzerdi.
Yazgıma bulanan puslu intiharı arındırma umuduyla,
Sürekli unutulan benliğin çıkmaz sokağıyla,
Geçmişin çalkantılı gönül ilişkileri,
Veyahut geleceğin tek gecelik hırs dolu sevişmeleri...
Her öpücüğünde bir kelime yazıyorum dudaklarına.
Ölüm öptüğünde seni anlasın kimden kime geldiğini,
Belki de ebediyen gittiğini...
Her daim yarayla yaralanan, umutla şahlanan,
Aşkla gözleri kanlanan sağduyumun, çocuğumun haklı isyanı,
Kopartıyor gönlümüzce ekilen hazineyi...
Evet yaşıyoruz ve ayrığız bir olmak uğruna kirlenen.
Evet yazıyoruz bir an için de olsa susuzluğumuza deva,
Yırtık bilincimize bir iki yama,
Ve kabuğunu ısrarla soyduğumuz o ağlayan yara...
N'olursun çekme perdelerimi, yıkma inşa ettiğim evi.
Beşiğinde çürüyor iskeleti coşkumun ahenginin.
Külleriyle ulvi bir porte çiziyorum.
Gökten bir kitap indiriyorum ancak görmüyor gözlerim.
Yalvarırım karanlığımı artık işgal etme.
Zihnimi daha fazla meşgul etme.
Miladın hainlerinin ağızlarında hep aynı o kirli kelime var.
"İhanet!"
Çarmıha gerdiğim salgının, savaştığım kıtlığın,
Kıyametime tecavüz ediyor olması,
Nihayetinde doğan gayrimeşru huzurun,
Henüz canımı almamış olması katil olamayacağı anlamına gelmiyor.
Gözlerimle dövdüğüm prangalar hala sarıyor bileklerini meleklerin.
Oysaki zikretse biri adımı şarkı söylemek yerine,
İnandığım her şeyden vazgeçeceğim...
Tiyatroma dahil ol, suflör benim!
Başrol gökyüzü, oyun ise söylemlerim.
Yani, bir budalanın daha doğrusu haytanın,
Ruhuna denk gördüğü yanardağların,
Öldürmeye en yakın olduğu an kendisini,
Okkalı birkaç tokat atmasını konu alıyor.
Takdir edersin ki hayatın tokadını çok önceden yedim.
Şimdi ise tekmelemesine boyun eğiyorum.
Ancak hissediyorum, bir şeyler var aramızda.
Ya günü geldiğinde ben onun boynuna atlayacağım ya da o var oluşuma...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder