Zaman devam ettiği ve ölüm var olduğu sürece yazacağım. Bu süreç içerisinde geçmiş ve geleceğin etkileri bu satırlara kazınacak. Eğer ben yazıyorsam dizelerimde ruhumdan da bir parça vardır.
18 Ağustos 2019 Pazar
İnfaz
Bir dumana benzer olmuştu artık verdiğim nefeslerim.
Süzülürlerdi hayallerimizi birbirine düşman eden gecelerde.
Soğuk bir espriye benzerdi kendimize söylediklerimiz.
Aydınlık geleceği anlatırken içimizdeki çocuğa,
Karanlığın esiri olmuştuk esrarlı sokaklarda.
Kemikli, ışıksız bir yol var önümde.
Attığım her adımda çatırdayıp,
Sürgün eder ümitlerimi.
Ses yoksunluğundan yakınan yalnızlığın saatlerinde,
Yelkovan ve akrep canımı alır oldu.
Mutlak bir gerçekten ziyade,
Geçmişte yapılmış muhteşem hatalar,
Yönlendirir olmuştu bu mahzun hayalperesti.
Yatağım büyük bir ateşi saklar durur geceleri.
Belki de bu yüzden, yakıp atardı bir kenara zaman düşlerimi.
Ölü balıklar yüzüyor kanlı nehirlerde.
Yüzgeçlerine, solungaçlarına ve de kılçıklarına,
Saklanmıştı ölüm ne zaman adım atsam duygularıma.
Bir dağa tırmanır gibi,
Tırnaklarım ve ellerimle çıkıyorum yalnızlığın tepelerine.
Bazı hikayeler duyarım, dans ederler maskelerle kulaklarımda.
Sanat değildir sadece bir güzellik yaratmak.
Yalın bir cinayeti de dile getirmektir.
Kaç kere gözyaşı döktüysem,
O kadar çok taşıdı tabutumu omuzlarım.
Faili meçhul cinayetlere kurban gidiyorken neşem,
Bir sigaraya sakladım,
Bunca vakittir ümitsizlikten kemikleri çıkmış ruhumu.
Yakardım onu ne zaman dibi boylasam.
Bir iki öpücükten sonra,
Hınçla basardım üstüne başka cinayetler uğruna.
Hapishanelerde volta atan canavar gelirdi aklıma.
Duvarlarla birlikte insanlığın yüreğini de delerdi pençeleriyle.
Mücadeleler kanlı bir mektupla sona ererdi belki lakin,
Ne bir kaleme sahiptim ne de bir kağıda.
Ulu orta yerlere boşa kan akıtırdı yaralarım.
Ayağım kayardı bazen geçmişin üstünden geçerken.
Hayatın sehpa kenarlarına çarptığım an başımı,
Veriyordum belki de şu ana dek verilmemiş en büyük savaşımı.
Yakarışlarım ve yadsıdığım bazı vaziyetler,
İsyana öncülük eden liderler değildir sırf,
Aynı zamanda birer kanıtıydılar hala kanadığımın.
Bunu kabullenerek sarılmıştım uykularıma.
Onları görerek devam etmiştim yok olmaya.
Geriye birkaç parça hüzün kalırdı yalnızca.
Ayaklarımı kanatırdı sevdalar.
Dizlerimin üstüne çökerek ikram ediyorum,
Sakladığım ağlayışlarımı yalnızlığın okyanuslarına.
Büyümek bu zamanlarda bir kumardan farksızdı.
Büyümeseydim eğer iflas etmezdim.
Kartlarım açıktır artık, son hamleyi beklerim.
Çocukluğumun içi boş akvaryumları gelirdi aklıma.
Tesadüfe inanmayanlarla büyük adımlar atıyordum, aynı amaçlar uğruna.
Dikenlidir yollarım, bundan dolayı mahsur kalırım.
Ecele yoktur faydası korkunun.
En büyük düşmanıdır belki de bu umudun.
Fakat bu tezat düşüncelerin, mevcudiyetlerin şafağında,
Akıp geçerdi gözlerimin önünden,
Tek kullanımlık hayallerim.
Hangi vakit düşsem kimsesizliğin çukurlarına,
Yukarıya şöyle bir bakar, daha da dibe kazmaya başlarım.
Magmasına ulaşana dek bu işkencenin,
Bedelini ödeyene dek bu gelişimin,
Devam edeceğim her geçen gün kendimi silmeye.
Çünkü akıllara kazınmış hoşçakal manasındaki sözlerim,
Belki de en büyük yalanlardır kendime söylediğim.
Ben kaçmam yalnızca saklanırım.
Siz beni aramaz yalnızca kovarsınız.
Bu duruma aykırı olan güzelim ütopyalarda,
O günden beri ağlayan şiirlerimdir,
Benim en güzel cinayetim.
O andan beri kanayan düşlerimdir,
Benim en çaresiz cahilliğim.
O geceden beri yanan hislerimdir,
Benim bitmek nedir bilmeyen sevgim.
Özür dilenemez tabii olarak.
Sadece kabullenişin getirdiği bir damla gözyaşına,
Teşekkür etmektir var olmak.
Pencerelerden çıkıyor, fayansları kırık balkonlara gelişimim.
Daha nice öfke dolu sözcüklerin arasında sıkışıp kalacağımı bilirim.
Ama eğer ki bir köşede kıvranmaksa yaşamak,
Ben uçurumlardan atlamaya, giderek yok olmaya,
Yok olmak için var olmaya da razıyım.
Bulutlar sarar oldu uykularımı.
Tekrardan başlıyorum bir cinayet işlemeye,
Ta ki bir gün,
Yalnızlıktan infaz edilene dek.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
iyimiş la
YanıtlaSil