Zaman devam ettiği ve ölüm var olduğu sürece yazacağım. Bu süreç içerisinde geçmiş ve geleceğin etkileri bu satırlara kazınacak. Eğer ben yazıyorsam dizelerimde ruhumdan da bir parça vardır.
16 Mart 2019 Cumartesi
Gösteri
Fazla mı mücadele veriyordum hayata karşı?
Bitmek nedir bilmeyen yollarda,
Tek başıma attığım adımların altında,
Bir patika bırakıyordum sevdama dönebilmek uğruna.
Yakar mıydı canını insanlar?
Yakıyorlarsa eğer şunu bil ki sevgilim,
Yaralarımdan akanlardan oluşma bir okyanusta,
Büyük bir savaş verdim ben.
Densiz bir hayvandan bozma mahluk verirse sana zarar,
Gel bana sarayım yaralarını.
Üzme kendini hiçbir zaman.
Ölümü bile kabullenmiş bu yalnız adam,
Seni her zaman ve her şekilde kabul eder.
Kaçma benden, kapatma gözlerini.
Dağıtıp gitme sana karşı olan sevgimi.
Üşüyorum ben her gece yetmiyor etrafımdakiler.
Ne büyük bir ayazdı ki bu,
Hangi mevsimde olursak olalım,
Tüm varoluşumu çarpıyor gökyüzünde.
Adını zikrederdi kanadı kırık bülbüller.
Güzel bir şarkı gibi gelirdi kulağıma.
Beyaz duvarlara kazımıştım siyah bir kalemle,
O eski ulaşılması imkansız günleri.
Bir manyaktan farksızdı artık zihnim.
Kanayan güllerden toplama narin bir çiçek demeti,
Yaptırmıştım içimde mum gibi yanan umutlarımla.
Öldürmüştüm belki uzun zaman önce onları lakin,
Bir yolunu bulup doğmuşlar alevlerin içinden,
Kanatlarını özgürlüğe açan anka kuşu misali.
Verecek pek bir şeyim yoktu sana.
Sadece duygularım vardı ellerimde.
Açardım avuçlarımı tanrıya ağlayarak,
Dua eden ölüm yolcuları gibi.
Büyük bir hiddetle gelirdi yanıma kaybolmuşluk.
Neden tatlı gelirdi her zaman geçmiş?
Neden kendilerini bir kafese hapsederdi sevdalar?
Kırmak gerekirdi zincirleri oysaki.
Hiçbir silah kuşanmadan,
Neye sahipse insan,
Savaşması gerekirdi korkularıyla.
Büyük bir savaştan yaralı olarak çıktım.
Terk ettim o fırtınalarla dolu toprakları ben.
Devam ettim yaşamaya.
Devam ettim durmaksızın yeni tohumlar ekmeye,
Yağmurla yıkanan saf topraklara yaşamı.
Yerden bulduğu bir sopayı,
Hayatının en güzel hediyesiymiş gibi,
Ona bakan, onu boyayan yeri geldiğinde ise,
Onu sivrilten başına neyin geleceğinden bihaber olan,
Elini kana bulamamış bir çocuk gibi sevdim seni.
Daha ne kadar süre devam edecekti,
Bu tek kişi oynanılan aşk tiyatrosu?
Maskeler takarak oyuna devam etmek,
Yeterli gelmeyecekti gelecekte biliyorum.
İndireceğim bir gün perdeleri ansızın.
Perdelerin gökyüzünden indiğini sen görmeyeceksin bile!
Hiçbir ses veya yakarış işitmeyeceksin.
Seni uykundan veya aldığın yanlış kararlardan,
Bölmeden gideceğim yok oluşun meçhul diyarlarına.
Ne bir yazı kalacak geriye,
Ne de benden ufak bir parça anı.
Öfke değil bu sevdiceğim.
Bu yalnızca kimsenin görmediği,
Belki de görmek istemediği,
Ezilmiş bir adamın,
İntihar mektubu olacak!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder