Zaman devam ettiği ve ölüm var olduğu sürece yazacağım. Bu süreç içerisinde geçmiş ve geleceğin etkileri bu satırlara kazınacak. Eğer ben yazıyorsam dizelerimde ruhumdan da bir parça vardır.
8 Kasım 2018 Perşembe
Oda
Işığın dağları yaktığı bir günün yamacında,
Yalnızlığımla baş başa kalmışım.
Beyaz köşelerin arasında kendimi kirletircesine,
Bir öpücük alıyordum ömrümden.
Rüzgarın aralıksız kavga ettiği perdelerde,
Duygularını üstüme dikmiş bir adam,
Karanlığından ödün vermeyen o adam,
Herkes gözlerini kapattığı vakit,
Kendi yüreğine bir iki el ateş ederdi.
Mermiler delip geçerdi yüreğini.
Kuvvetli bir darbe alırdı vücudu.
Yaraları kabuk bağlayamazdı.
Kan revan olmuş bir döşekte,
Acılarıyla sevişirdi büyük bir öfkeyle.
Kapıların cıvataları ağlarlardı.
Acımasız zamandan ötürü.
Kağıtlara ömür sığamaz dışarı taşardı.
Kaçıp giderdi siyah aralıklardan.
Aydınlık geleceklerin aksine,
Karanlık geçmişe koşardı.
Çaresiz kadehten bir yudum daha almak adına.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder