Zaman devam ettiği ve ölüm var olduğu sürece yazacağım. Bu süreç içerisinde geçmiş ve geleceğin etkileri bu satırlara kazınacak. Eğer ben yazıyorsam dizelerimde ruhumdan da bir parça vardır.
10 Temmuz 2018 Salı
Mezar
Bir döşemenin içinden akan renkler misali,
Aniden, sebepsizce terk ediyordum ruhlar masasını.
Bir çatı katının kenarından,
Yaralı ellerime doğru uzanan,
Gecenin meleği masa başında düşünüyordu.
Dünlerden bugünün hangi geleceği kastettiğiydi,
Onu bu kırık tahta parçasına iten.
Ağaçlar önümde eğilirdi yaprakları dökük.
İnsanlar şapkalarını çıkarırdı boyunları bükük.
Bir kaldırıma başımı vurana dek,
Sürecekti bu seyircisiz tiyatro.
Gökten güller yağardı yaprakları kanlı.
Kör bir kadın açardı gözlerini o ışığa.
Kendisinden başkasını görmezdi.
Ay ortadan ikiye ayrılırdı.
Bir yarısı ışığa diğer yarısı avcuma düşerdi.
İpleri kopuk hamaklar devrilirdi ağaçlardan.
Filizleri çiçek açmayan mezarlar açılırdı.
Tabutları kırılmış,
Kefenleri yırtılmış mezarlar açılırdı.
Tepedeki adam görürdü tüm olan biteni,
Bana tokat atardı her gece.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder