Zaman devam ettiği ve ölüm var olduğu sürece yazacağım. Bu süreç içerisinde geçmiş ve geleceğin etkileri bu satırlara kazınacak. Eğer ben yazıyorsam dizelerimde ruhumdan da bir parça vardır.
10 Mart 2018 Cumartesi
Filiz
Bir ölünün cenazesini sarmalayan yalancı ışıkların arasında,
Ağlayarak çalan müzik eşliğinde,
Son kez anıyorum bu çelimsiz varlığı.
Siyah ve beyaz iki kapının karşısında,
Tutulmuş ruhun huzurunda,
Bir kez daha ağlıyorum zamana.
Geçip gitmiş olan zaman,
Beni bu yere getirdi bir şeylere teşekkür etmek için.
Beni bana anlatmak adına gömmüşüm geçmişi.
Solup giden kara toprağın içine.
Toprağın üstünde filizlenen yaşam tohumları,
Her sabah rüzgarın okşayışıyla saçıyorlar polenlerini etrafa.
Karanlık bir hortlaktan korkarak,
Gelişiyorlar o mezarlığı süsleyerek.
Nefsimize hükmeden o hortlak,
Her gece ağlıyordu oysaki.
Bunu kimsenin bilmediğini düşünerek devam ettiriyordu varlığını.
Düşüncelerimizle birlikte gerçek oluyordu.
Varlıklarıyla var oluyordu.
Ben bilmem dedi sönmüş bir beden.
Hayatın içinde yitip gitmiş bilmem neden.
Arsız isteklerin arasında kaybolmuş benliğimiz.
Yeniden gerçeği sevene dek,
Devam edecekti bu rüzgar.
Ta ki o filizler büyüyünceye kadar.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder